4 Ekim 2009 Pazar

eskiden ınsanlarla konusurken, karşımdakı insanların ilgisini çekecek, etkileyecek, muhabbetın devamını getirecek şeyler biriktiridim; mesela aşk hakkında bol ahkamlı kendınden emin cumlelerim, populer kulture ait sağdan soldan duyduğum birazda kendım eklediğim eleştirilerim,ilginç hobilerim, takıp ettiğim dergilerden edındığım afili kelimelerim ,şu an soylendiğinde karşımdakını boğma hissi uyandıran klişe sozlerım vardı. yerı gelince raftan çıkarır dokerdım karşımdakı ınsanların onune ve onların gozlerındekı parıltıyı gorunce nasılda kendımı ıyı hıssederdım, nasılda tatmın olurdu şu an doyduramadığım yanlarım. insanları etkılemiş olmanın verdiği 'hakkımda iyi şeyler düşünüyor ve düşündürecek' hissi ne kadar çok hoşuma giderdi.
sonra zamanla büyümek mi dersin, oğrenmekmi, sıkılmakmı, nirvanaya ermek mi,bataklığa saplanmakmı.. sıkılmaya başladım bunlardan. çok sıradan gelmeye başladı bunlar.denemdim değil denedim aslında. çeşitli yerlerde konusması keyifli olduğunu dusunduğum konuları açtım. ama konusmayı başlattığım zaman kullandığım cumleleri başka yerlerde başka insanalra karşı yenıden kullanmış olma hissinden boğulmaya başladım. sıkılmaya başladım kendımden. sankı aynı şeyi tekrar tekrar anlatan demansif insanlar gibi hissetmeye başladım. ve bir turlu gelişemeyen ve ardında sobada yakılan romanlar gibi yarım kalan konusmalar oldu bunlar.
şu anda benımle konusan insanlara bakıyorum,kimi zaman onlarda emınler açtıkları konunun reytinginin yuksek olduğundan daha once defalarca o konu hakkıdan konusmus olmanın verdiği tezcanlılıkla getırıyorlar cumlelerı ardı ardına. ve dınlıyorum onları ve şaşırıyorum nasıl sıkılmadıklarını aynı şeylerı duymaktan söylemekten, aynı mimikleri defalarca aynı kelımeden sonra kullanmaktan.ve bu onlar için bir sorun değil.ne kadar ilginç.

2 yorum:

  1. öyle çok yanılıyorsun ki bazen sadece o ana özgü şeyler yaparsın yavaş yürümeye çalışmak gibi.

    YanıtlaSil
  2. yazdığın en gerçek yazıydı. ne zaman kelimelere dökeceksin diye bekliyormuşum sanki. sobada yakılan romanlar gibi konuşmaların vardı doğru ve bunların farkındaydın sen. vurgu ve tonlamalarınla asıl cümleyi gizleyebilirm belki diyorsun ama hep duydum ben gerçek özneyi.
    takipteyim

    YanıtlaSil